Skip to main content

وَاَمَّا مَنْ اٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهٗ جَزَاۤءً ۨالْحُسْنٰىۚ وَسَنَقُوْلُ لَهٗ مِنْ اَمْرِنَا يُسْرًا ۗ  ( الكهف: ٨٨ )

But as for
وَأَمَّا
ise
(one) who
مَنْ
kimseye
believes
ءَامَنَ
inanan
and does
وَعَمِلَ
ve yapan
righteous (deeds)
صَٰلِحًا
iyi işler
then for him
فَلَهُۥ
ona vardır
(is) a reward
جَزَآءً
mükafat
good
ٱلْحُسْنَىٰۖ
en güzel
And we will speak
وَسَنَقُولُ
ve söyleyeceğiz
to him
لَهُۥ
ona
from our command
مِنْ أَمْرِنَا
buyruğumuzdan
(with) ease"
يُسْرًا
kolay olanı

veemmâ men âmene ve`amile ṣâliḥan felehû cezâen-lḥusnâ. veseneḳûlü lehû min emrinâ yüsrâ. (al-Kahf 18:88)

Diyanet Isleri:

"Haksızlık yapana azap edeceğiz, sonra Rabbine döndürülür, onu görülmemiş bir azaba uğratır; ama inanıp yararlı iş işleyene, mükafat olarak güzel şeyler vardır, ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleriz" dedi.

English Sahih:

But as for one who believes and does righteousness, he will have a reward of the best [i.e., Paradise], and we [i.e., Dhul-Qarnayn] will speak to him from our command with ease." ([18] Al-Kahf : 88)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Fakat inanan ve iyi iş işleyene güzel bir karşılık var ve biz ona emirlerimizden kolay olanını emredecek, o çeşit emirler vereceğiz.