وَاِذْ قُلْتُمْ يٰمُوْسٰى لَنْ نُّؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى نَرَى اللّٰهَ جَهْرَةً فَاَخَذَتْكُمُ الصّٰعِقَةُ وَاَنْتُمْ تَنْظُرُوْنَ ( البقرة: ٥٥ )
And when
وَإِذْ
ve hani
you said
قُلْتُمْ
demiştiniz
"O Musa!
يَٰمُوسَىٰ
ey Musa
Never (will) we believe
لَن نُّؤْمِنَ
inanmayız
in you
لَكَ
sana
until
حَتَّىٰ
kadar
we see
نَرَى
görünceye
Allah
ٱللَّهَ
Allah'ı
manifestly"
جَهْرَةً
açıkça
So seized you
فَأَخَذَتْكُمُ
derhal sizi yakalamıştı
the thunderbolt
ٱلصَّٰعِقَةُ
yıldırım gürültüsü
while you
وَأَنتُمْ
siz de
(were) looking
تَنظُرُونَ
bunu görüyordunuz
veiẕ ḳultüm yâ mûsâ len nü'mine leke ḥattâ nera-llâhe cehraten feeḫaẕetkümu-ṣṣâ`iḳatü veentüm tenżurûn. (al-Baq̈arah 2:55)
Diyanet Isleri:
"Ya Musa! Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız" demiştiniz de gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı.
English Sahih:
And [recall] when you said, "O Moses, we will never believe you until we see Allah outright"; so the thunderbolt took you while you were looking on. ([2] Al-Baqarah : 55)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bir zamanlar ya Musa demiştiniz, Allah'ı apaçık görmedikçe inanmayız sana. Derken bakınıp duruyordunuz, bir yıldırım düşmüş de sizi yakıvermişti.