Skip to main content

۞ اَفَتَطْمَعُوْنَ اَنْ يُّؤْمِنُوْا لَكُمْ وَقَدْ كَانَ فَرِيْقٌ مِّنْهُمْ يَسْمَعُوْنَ كَلَامَ اللّٰهِ ثُمَّ يُحَرِّفُوْنَهٗ مِنْۢ بَعْدِ مَا عَقَلُوْهُ وَهُمْ يَعْلَمُوْنَ   ( البقرة: ٧٥ )

Do you hope
أَفَتَطْمَعُونَ
umuyor musunuz?
that
أَن
ki
they will believe
يُؤْمِنُوا۟
inanacaklar
[for] you
لَكُمْ
size
while indeed
وَقَدْ
oysa
(there) has been
كَانَ
vardı ki
a party
فَرِيقٌ
bir grup
of them
مِّنْهُمْ
bunlardan
(who used to) hear
يَسْمَعُونَ
işitirlerdi de
(the) words
كَلَٰمَ
sözünü
(of) Allah
ٱللَّهِ
Allah'ın
then
ثُمَّ
sonra
they distort it
يُحَرِّفُونَهُۥ
onu değiştirirlerdi
from after
مِنۢ بَعْدِ
ardından
[what] they understood it
مَا عَقَلُوهُ
düşünüp akıl erdirdikten
while they
وَهُمْ
ve onlar
know?
يَعْلَمُونَ
bildikleri halde

efetaṭme`ûne ey yü'minû leküm veḳad kâne ferîḳum minhüm yesme`ûne kelâme-llâhi ŝümme yüḥarrifûnehû mim ba`di mâ `aḳalûhü vehüm ya`lemûn. (al-Baq̈arah 2:75)

Diyanet Isleri:

Size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir takımı Allah'ın sözünü işitiyor, ona akılları yattıktan sonra, bile bile onu tahrif ediyorlardı.

English Sahih:

Do you covet [the hope, O believers], that they would believe for you while a party of them used to hear the words of Allah and then distort it [i.e., the Torah] after they had understood it while they were knowing? ([2] Al-Baqarah : 75)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bunların, size inanıvereceklerini mi umuyor, buna mı tamah ediyorsunuz? İçlerinde bir bölük var ki Allah sözünü duyduktan, akılları o sözleri aldıktan sonra da bilebile değiştirirlerdi o sözleri.