Skip to main content

اِذْ رَاٰ نَارًا فَقَالَ لِاَهْلِهِ امْكُثُوْٓا اِنِّيْ اٰنَسْتُ نَارًا لَّعَلِّيْٓ اٰتِيْكُمْ مِّنْهَا بِقَبَسٍ اَوْ اَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى   ( طه: ١٠ )

When
إِذْ
hani
he saw
رَءَا
görmüştü
a fire
نَارًا
bir ateş
then he said
فَقَالَ
demişti
to his family
لِأَهْلِهِ
ailesine
"Stay here;
ٱمْكُثُوٓا۟
siz durun
indeed I
إِنِّىٓ
elbette ben
[I] perceived
ءَانَسْتُ
gördüm
a fire;
نَارًا
bir ateş
perhaps I (can)
لَّعَلِّىٓ
belki
bring you
ءَاتِيكُم
size getiririm
therefrom
مِّنْهَا
ondan
a burning brand
بِقَبَسٍ
bir kor
or
أَوْ
yahut
I find
أَجِدُ
bulurum
at
عَلَى
(yanında)
the fire
ٱلنَّارِ
ateşin
guidance"
هُدًى
bir yol gösteren

iẕ raâ nâran feḳâle liehlihi-mküŝû innî ânestü nâral le`allî âtîküm minhâ biḳabesin ev ecidü `ale-nnâri hüdâ. (Ṭāʾ Hāʾ 20:10)

Diyanet Isleri:

O, bir ateş görmüştü de, ailesine: "Durun, ben bir ateş gördüm, ya ondan size bir kor getirir, ya da ateşin yanında bir yol gösteren bulurum" demişti.

English Sahih:

When he saw a fire and said to his family, "Stay here; indeed, I have perceived a fire; perhaps I can bring you a torch or find at the fire some guidance." ([20] Taha : 10)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Hani bir ateş görmüştü de ailesine durun demişti, ben bir ateş görüyorum, ya gider, bir kor getiririm oradan size, yahut birine rastlarım da yol öğrenirim ateş başında.