فَمَا زَالَتْ تِّلْكَ دَعْوٰىهُمْ حَتّٰى جَعَلْنٰهُمْ حَصِيْدًا خَامِدِيْنَ ( الأنبياء: ١٥ )
Then not ceased
فَمَا زَالَت
kesilmedi
[this]
تِّلْكَ
bu
their cry
دَعْوَىٰهُمْ
mırıldanmaları
until
حَتَّىٰ
kadar
We made them
جَعَلْنَٰهُمْ
biz onları yapıncaya
reaped
حَصِيدًا
biçilmiş (ekin gibi)
extinct
خَٰمِدِينَ
sönmüş ateş (gibi)
femâ zâlet tilke da`vâhüm ḥattâ ce`alnâhüm ḥaṣîden ḫâmidîn. (al-ʾAnbiyāʾ 21:15)
Diyanet Isleri:
Biz onları biçilmiş ot ve bir yığın kül haline getirinceye kadar haykırmaları devam etti.
English Sahih:
And that declaration of theirs did not cease until We made them [as] a harvest [mowed down], extinguished [like a fire]. ([21] Al-Anbya : 15)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onları kesilmiş bir ot, ateşi yanıp bitmiş bir kül yığını haline getirinciye dek sözleri, ancak budur işte.