Skip to main content

وَعَلَّمْنٰهُ صَنْعَةَ لَبُوْسٍ لَّكُمْ لِتُحْصِنَكُمْ مِّنْۢ بَأْسِكُمْۚ فَهَلْ اَنْتُمْ شَاكِرُوْنَ  ( الأنبياء: ٨٠ )

And We taught him
وَعَلَّمْنَٰهُ
ve ona öğretmiştik
(the) making
صَنْعَةَ
yapmayı
(of) coats of armor
لَبُوسٍ
zırh
for you
لَّكُمْ
sizin için
to protect you
لِتُحْصِنَكُم
sizi korumak için
from your battle
مِّنۢ بَأْسِكُمْۖ
savaşın şiddetinden
Then will
فَهَلْ
(o halde) misiniz?
you
أَنتُمْ
siz
(be) grateful?
شَٰكِرُونَ
şükredenlerden

ve`allemnâhü ṣan`ate lebûsil leküm lituḥṣineküm mim be'siküm. fehel entüm şâkirûn. (al-ʾAnbiyāʾ 21:80)

Diyanet Isleri:

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?

English Sahih:

And We taught him the fashioning of coats of armor to protect you from your [enemy in] battle. So will you then be grateful? ([21] Al-Anbya : 80)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve ona, sizi savaşlarda koruması için zırh yapma sanatını öğrettik, hala mı şükretmezsiniz?