Skip to main content

وَلَا يَزَالُ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا فِيْ مِرْيَةٍ مِّنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً اَوْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَقِيْمٍ   ( الحج: ٥٥ )

And not
وَلَا
ve
will cease
يَزَالُ
bitmez
those who disbelieve
ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟
inkar edenlerin
(to be) in
فِى
içinde (olmaları)
doubt
مِرْيَةٍ
kuşku
of it
مِّنْهُ
o(Kur'a)ndan
until
حَتَّىٰ
kadar
comes to them
تَأْتِيَهُمُ
kendilerine gelinceye
the Hour
ٱلسَّاعَةُ
o sa'at
suddenly
بَغْتَةً
ansızın
or
أَوْ
yahut
comes to them
يَأْتِيَهُمْ
kendilerine gelinceye kadar
(the) punishment
عَذَابُ
azabı
(of) a Day
يَوْمٍ
günün
barren
عَقِيمٍ
kısır (hayırsız)

velâ yezâlü-lleẕîne keferû fî miryetim minhü ḥattâ te'tiyehümü-ssâ`atü bagteten ev ye'tiyehüm `aẕâbü yevmin `aḳîm. (al-Ḥajj 22:55)

Diyanet Isleri:

İnkar edenler, ceza saati kendilerine ansızın gelene veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar Kuran'dan şüphe etmekte devam ederler.

English Sahih:

But those who disbelieve will not cease to be in doubt of it until the Hour comes upon them unexpectedly or there comes to them the punishment of a barren Day. ([22] Al-Hajj : 55)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Kafir olanlarsa, kıyamet gelip çatmadıkça, yahut o kısır gün, onlara gelmedikçe onun hakkında şüphe etmekten kurtulamazlar.