حَتّٰٓى اِذَا فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا ذَا عَذَابٍ شَدِيْدٍ اِذَا هُمْ فِيْهِ مُبْلِسُوْنَ ࣖ ( المؤمنون: ٧٧ )
We opened
فَتَحْنَا
açtığımız
for them
عَلَيْهِم
üzerlerine
of a punishment of a punishment
ذَا عَذَابٍ
bir azab
(will be in) despair
مُبْلِسُونَ
şaşkın ve umutsuz kalırlar
ḥattâ iẕâ fetaḥnâ `aleyhim bâben ẕâ `aẕâbin şedîdin iẕâ hüm fîhi müblisûn. (al-Muʾminūn 23:77)
Diyanet Isleri:
Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımız zaman ümitsiz kalıverdiler.
English Sahih:
Until when We have opened before them a door of severe punishment, immediately they will be therein in despair. ([23] Al-Mu'minun : 77)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Sonunda, onlara çetin bir azap kapısı açmıştık da o zaman her şeyden ümitlerini kesmişlerdi.
2 Adem Uğur
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
3 Ali Bulaç
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
4 Ali Fikri Yavuz
Nihayet üzerlerine çok şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman da, onun içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
5 Celal Yıldırım
Sonunda üzerlerine şiddetli bir azâb kapısı açtığımızda, ansızın şaşırıverdiler de ümitsizliğe kapıldılar.
6 Diyanet Vakfı
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
7 Edip Yüksel
Kendilerine çetin bir azabın kapısını açtığımız zaman şaşırıp şoke oldular.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
9 Fizilal-il Kuran
Ama ağır bir azabın kapısını yüzlerine açtığımızda kurtuluş ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırırlar.
10 Gültekin Onan
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
11 Hasan Basri Çantay
Nihayet üzerlerine azâbı çetin bir kapı açdığımız vakit (görürsün ki) onlar bunun içinde ümidsizlikle dönüb kalmışlardır.
12 İbni Kesir
Sonunda onlara şiddetli bir azab kapısı açtığımızda şaşkına dönüp ümitsiz kalıverdiler
13 İskender Ali Mihr
Nihayet onların üzerine şiddetli azap kapısını açınca, o zaman onlar ümitsizlik içinde (ümitsizliğe düşenler) oldular.
14 Muhammed Esed
ta ki, Biz onların önünde (ceza gününe has) zorlu bir azabın kapısını açıncaya kadar; işte ancak o zaman bütün ümitlerini kaybediverirler.
15 Muslim Shahin
Sonunda (Kıyâmet Günü) üzerlerine şiddetli bir azâp kapısı açtığımız zaman, içinde şaşkın ve ümidlerini kaybetmiş bir halde kalacaklardır.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
Nihâyet onların üzerine bir şiddetli azapkarîn kapı açtığımız vakit de onlar onun içinde ye´se düşmüş mütehayyir kimselerdir.
17 Rowwad Translation Center
Nihayet üzerlerine şiddetli bir azap kapısı açtığımızda o zaman azabın içinde şaşkın ve ümitsiz kalıverirler.
18 Şaban Piriş
Onların üzerine şiddetli bir azap kapısı açana kadar... İşte o zaman ümitsizliğe düşüverirler.
19 Shaban Britch
Nihayet üzerlerine azabı çetin bir kapı açdığımız vakit şaşkınlıkla ümitsizliğe düşüverirler.
20 Suat Yıldırım
Ama ne zaman onların önüne ceza gününe mahsus zorlu bir azap kapısını açarsak, işte o zaman birden bütün ümitlerini yitiriverirler.
21 Süleyman Ateş
Nihayet üzerlerine şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman, derhal O'nun içinde şaşkın ve umutsuz kalırlar.
22 Tefhim-ul Kuran
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
23 Yaşar Nuri Öztürk
Nihayet, üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açtığımızda hemencecik ümitsizliğe düşüverecekler.
- القرآن الكريم - المؤمنون٢٣ :٧٧
Al-Mu'minun 23:77