وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَآ اَرَى الْهُدْهُدَۖ اَمْ كَانَ مِنَ الْغَاۤىِٕبِيْنَ ( النمل: ٢٠ )
And he inspected
وَتَفَقَّدَ
ve teftiş etti
the birds
ٱلطَّيْرَ
kuşları
and said
فَقَالَ
dedi ki
"Why
مَا
neden
"Why
لِىَ
ben
not I see
لَآ أَرَى
göremiyorum
the hoopoe
ٱلْهُدْهُدَ
hüdhüdü
or
أَمْ
yoksa
is he
كَانَ
(mı) oldu?
from the absent?
مِنَ ٱلْغَآئِبِينَ
kayıplardan-
vetefeḳḳade-ṭṭayra feḳâle mâ liye lâ era-lhüdhüd. em kâne mine-lgâibîn. (an-Naml 27:20)
Diyanet Isleri:
Süleyman, kuşları araştırarak: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim" dedi.
English Sahih:
And he took attendance of the birds and said, "Why do I not see the hoopoe – or is he among the absent? ([27] An-Naml : 20)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kuşları araştırdı da ne oldu dedi, hüthüdü görmüyorum, yoksa bir yere mi gidip gizlendi?