Skip to main content

فَاَنْجَيْنٰهُ وَاَصْحٰبَ السَّفِيْنَةِ وَجَعَلْنٰهَآ اٰيَةً لِّلْعٰلَمِيْنَ   ( العنكبوت: ١٥ )

But We saved him
فَأَنجَيْنَٰهُ
fakat onu kurtardık
and (the) people
وَأَصْحَٰبَ
ve halkını
(of) the ship
ٱلسَّفِينَةِ
gemi
and We made it
وَجَعَلْنَٰهَآ
ve onu yaptık
a Sign
ءَايَةً
bir ibret
for the worlds
لِّلْعَٰلَمِينَ
alemlere

feenceynâhü veaṣḥâbe-ssefîneti vece`alnâhâ âyetel lil`âlemîn. (al-ʿAnkabūt 29:15)

Diyanet Isleri:

Ama Biz, Nuh'u ve gemide bulunanları kurtardık ve bunu dünyalara bir ibret kıldık.

English Sahih:

But We saved him and the companions of the ship, and We made it a sign for the worlds. ([29] Al-'Ankabut : 15)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onu ve gemidekileri kurtardık ve bunu, alemlere ibret olarak yaptık.