Skip to main content

فَكَذَّبُوْهُ فَاَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَاَصْبَحُوْا فِيْ دَارِهِمْ جٰثِمِيْنَ ۙ  ( العنكبوت: ٣٧ )

But they denied him
فَكَذَّبُوهُ
onu yalanladılar
so seized them
فَأَخَذَتْهُمُ
bu yüzden onları yakaladı
the earthquake
ٱلرَّجْفَةُ
deprem
and they became
فَأَصْبَحُوا۟
ve kaldılar
in their home
فِى دَارِهِمْ
yurtlarında
fallen prone
جَٰثِمِينَ
diz üstü çöküp

fekeẕẕebûhü feeḫaẕethümü-rracfetü feaṣbeḥû fî dârihim câŝimîn. (al-ʿAnkabūt 29:37)

Diyanet Isleri:

Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.

English Sahih:

But they denied him, so the earthquake seized them, and they became within their home [corpses] fallen prone. ([29] Al-'Ankabut : 37)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helak edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helak oluvermişlerdi.