Skip to main content

وَلَا تَكُوْنُوْا كَالَّذِيْنَ تَفَرَّقُوْا وَاخْتَلَفُوْا مِنْۢ بَعْدِ مَا جَاۤءَهُمُ الْبَيِّنٰتُ ۗ وَاُولٰۤىِٕكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيْمٌ ۙ  ( آل عمران: ١٠٥ )

And (do) not be
وَلَا تَكُونُوا۟
olmayın
like those who
كَٱلَّذِينَ
gibi
became divided
تَفَرَّقُوا۟
bölünüp
and differed
وَٱخْتَلَفُوا۟
ve ihtilaf edenler
from after
مِنۢ بَعْدِ
sonradan
what came to them
مَا جَآءَهُمُ
kendilerine geldikten
the clear proofs
ٱلْبَيِّنَٰتُۚ
açık deliller
And those
وَأُو۟لَٰٓئِكَ
işte onlar
for them
لَهُمْ
(evet) onlar için vardır
(is) a punishment
عَذَابٌ
bir azab
great
عَظِيمٌ
büyük

velâ tekûnû kelleẕîne teferraḳû vaḫtelefû mim ba`di mâ câehümü-lbeyyinât. veülâike lehüm `aẕâbün `ażîm. (ʾĀl ʿImrān 3:105)

Diyanet Isleri:

Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı" denecektir.

English Sahih:

And do not be like the ones who became divided and differed after the clear proofs had come to them. And those will have a great punishment ([3] Ali 'Imran : 105)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra da gene bölük bölük olanlara, gene ayrılığa düşenlere benzemeyin. Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır pek büyük azap.