وَلَقَدْ كُنْتُمْ تَمَنَّوْنَ الْمَوْتَ مِنْ قَبْلِ اَنْ تَلْقَوْهُۖ فَقَدْ رَاَيْتُمُوْهُ وَاَنْتُمْ تَنْظُرُوْنَ ࣖ ( آل عمران: ١٤٣ )
And certainly
وَلَقَدْ
andolsun ki
you used to
كُنتُمْ
siz
wish
تَمَنَّوْنَ
arzuluyordunuz
(for) death
ٱلْمَوْتَ
ölümü
from before
مِن قَبْلِ
önce
[that] you met it
أَن تَلْقَوْهُ
onunla karşılaşmadan
then indeed
فَقَدْ
işte
you have seen it
رَأَيْتُمُوهُ
onu gördünüz
while you (were)
وَأَنتُمْ
ve siz
looking on
تَنظُرُونَ
bakıp duruyorsunuz
veleḳad küntüm temennevne-lmevte min ḳabli en telḳavh. feḳad raeytümûhü veentüm tenżurûn. (ʾĀl ʿImrān 3:143)
Diyanet Isleri:
And olsun ki, ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz; işte onu gözlerinizle bakarak gördünüz.
English Sahih:
And you had certainly wished for death [i.e., martyrdom] before you encountered it, and you have [now] seen it [before you] while you were looking on. ([3] Ali 'Imran : 143)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Andolsun, ölümle karşılaşmadan önce arzulamıştınız ölümü. İşte onu gördünüz, bakıp duruyordunuz ona.