وَلَوْ تَرٰىٓ اِذِ الْمُجْرِمُوْنَ نَاكِسُوْا رُءُوْسِهِمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۗ رَبَّنَآ اَبْصَرْنَا وَسَمِعْنَا فَارْجِعْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا اِنَّا مُوْقِنُوْنَ ( السجدة: ١٢ )
velev terâ iẕi-lmücrimûne nâkisû ruûsihim `inde rabbihim. rabbenâ ebṣarnâ vesemi`nâ ferci`nâ na`mel ṣâliḥan innâ mûḳinûn. (as-Sajdah 32:12)
Diyanet Isleri:
Suçluları Rablerinin huzurunda, başları öne eğilmiş olarak: "Rabbimiz! Gördük, dinledik, artık bizi dünyaya geri çevir de iyi iş işleyelim; doğrusu kesin olarak inandık" derlerken bir görsen!
English Sahih:
If you could but see when the criminals are hanging their heads before their Lord, [saying], "Our Lord, we have seen and heard, so return us [to the world]; we will work righteousness. Indeed, we are [now] certain." ([32] As-Sajdah : 12)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Rableri katında başlarını eğerek Rabbimiz, gördük ve duyduk, artık bizi tekrar dünyaya döndür de iyi işlerde bulunalım, gerçekten de adamakıllı inandık dedikleri zaman bir görsen mücrimleri.