فَذُوْقُوْا بِمَا نَسِيْتُمْ لِقَاۤءَ يَوْمِكُمْ هٰذَاۚ اِنَّا نَسِيْنٰكُمْ وَذُوْقُوْا عَذَابَ الْخُلْدِ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُوْنَ ( السجدة: ١٤ )
So taste
فَذُوقُوا۟
o halde tadın
because
بِمَا
karşılığını (cezasını)
you forgot
نَسِيتُمْ
unutmanızın
(the) meeting
لِقَآءَ
karşılaşmayı
(of) this Day of yours
يَوْمِكُمْ
gününüzle
(of) this Day of yours
هَٰذَآ
bu
Indeed, We
إِنَّا
biz de
have forgotten you
نَسِينَٰكُمْۖ
sizi unuttuk
And taste
وَذُوقُوا۟
ve tadın
(the) punishment
عَذَابَ
azabı
(of) eternity
ٱلْخُلْدِ
ebedi
for what
بِمَا
ötürü
you used (to)
كُنتُمْ
oluklarınızdan
do"
تَعْمَلُونَ
yapıyor(lar)
feẕûḳû bimâ nesîtüm liḳâe yevmiküm hâẕâ. innâ nesînâküm veẕûḳû `aẕâbe-lḫuldi bimâ küntüm ta`melûn. (as-Sajdah 32:14)
Diyanet Isleri:
"Bugüne kavuşmayı unutmanızın karşılığını görün; doğrusu Biz de sizi unuttuk, yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın" deriz.
English Sahih:
So taste [punishment] because you forgot the meeting of this, your Day; indeed, We have [accordingly] forgotten you. And taste the punishment of eternity for what you used to do." ([32] As-Sajdah : 14)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Tadın azabı, şu güne ulaşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı, şüphe etmeyin ki biz de unuttuk sizi ve tadın ebedi olarak azabı yaptıklarınıza karşılık.