۞ قُلْ مَنْ يَّرْزُقُكُمْ مِّنَ السَّمٰوٰتِ وَالْاَرْضِۗ قُلِ اللّٰهُ ۙوَاِنَّآ اَوْ اِيَّاكُمْ لَعَلٰى هُدًى اَوْ فِيْ ضَلٰلٍ مُّبِيْنٍ ( سبإ: ٢٤ )
Say
قُلْ
de ki
"Who
مَن
kim?
provides (for) you
يَرْزُقُكُم
size rızık veriyor
from the heavens
مِّنَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ
göklerden
and the earth?"
وَٱلْأَرْضِۖ
ve yerden
Say
قُلِ
de ki
"Allah
ٱللَّهُۖ
Allah
And indeed we
وَإِنَّآ
o halde biz
or
أَوْ
veya
you
إِيَّاكُمْ
siz
(are) surely upon
لَعَلَىٰ
üzerindeyiz
guidance
هُدًى
doğru yol
or
أَوْ
veya
in
فِى
içindeyiz
error
ضَلَٰلٍ
bir sapıklık
clear"
مُّبِينٍ
açık
ḳul mey yerzüḳuküm mine-ssemâvâti vel'arḍ. ḳuli-llâhü veinnâ ev iyyâküm le`alâ hüden ev fî ḍalâlim mübîn. (Sabaʾ 34:24)
Diyanet Isleri:
De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya apaçık bir sapıklıkta olan ya biziz ya sizsiniz."
English Sahih:
Say, "Who provides for you from the heavens and the earth?" Say, "Allah. And indeed, we or you are either upon guidance or in clear error." ([34] Saba : 24)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Kimdir sizi rızıklandıran göklerden ve yeryüzünden? De ki: Allah ve şüphe yok ki biz, yahut siz elbette doğru yoldayız, yahut da apaçık sapıklık içinde.