قُلْ لَّكُمْ مِّيْعَادُ يَوْمٍ لَّا تَسْتَأْخِرُوْنَ عَنْهُ سَاعَةً وَّلَا تَسْتَقْدِمُوْنَ ࣖ ( سبإ: ٣٠ )
Say
قُل
de ki
"For you
لَّكُم
sizin için vardır
(is the) appointment
مِّيعَادُ
belirtilmiş
(of) a Day
يَوْمٍ
bir gün
not you can postpone
لَّا تَسْتَـْٔخِرُونَ
geri kalmazsınız
[of] it
عَنْهُ
ondan
(for) an hour
سَاعَةً
bir sa'at
and not
وَلَا
ve
(can) you precede (it)"
تَسْتَقْدِمُونَ
ileri geçemezsiniz
ḳul leküm mî`âdü yevmil lâ teste'ḫirûne `anhü sâ`atev velâ testaḳdimûn. (Sabaʾ 34:30)
Diyanet Isleri:
De ki: "Size, bir gün tayin edilmiştir. Ondan bir saat ne geri kalabilirsiniz ne de öne geçebilirsiniz."
English Sahih:
Say, "For you is the appointment of a Day [when] you will not remain thereafter an hour, nor will you precede [it]." ([34] Saba : 30)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Size vaadedilen gün, öylesine bir gündür ki zamanından bir an bile geriye kalmayacağı gibi ileriye de atılmaz.