Skip to main content

وَالَّذِيْنَ سَعَوْ فِيْٓ اٰيٰتِنَا مُعٰجِزِيْنَ اُولٰۤىِٕكَ لَهُمْ عَذَابٌ مِّنْ رِّجْزٍ اَلِيْمٌ   ( سبإ: ٥ )

But those who
وَٱلَّذِينَ
kimseler ise
strive
سَعَوْ
çalışan(lar)
against
فِىٓ
hakkında
Our Verses
ءَايَٰتِنَا
ayetlerimiz
(to) cause failure -
مُعَٰجِزِينَ
aciz bırakmağa
those -
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte
for them
لَهُمْ
onlar için vardır
(is) a punishment
عَذَابٌ
bir azab
of foul nature
مِّن رِّجْزٍ
pislikten
painful
أَلِيمٌ
acı

velleẕîne se`av fî âyâtinâ mü`âcizîne ülâike lehüm `aẕâbüm mir riczin elîm. (Sabaʾ 34:5)

Diyanet Isleri:

Allah'ın, inanıp yararlı iş işleyenlere ki onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızık vardır ve ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara ki onlara iğrenç ve can yakıcı azap vardır işlerinin karşılıklarını vermesi için kıyamet saati gelecektir.

English Sahih:

But those who strive against Our verses [seeking] to cause failure – for them will be a painful punishment of foul nature. ([34] Saba : 5)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Delillerimizi boşa çıkarmaya uğraşanlara gelince: Onlar, öyle kişilerdir ki onlarındır elemli ve kötü bir azap.