فَلَا يَسْتَطِيْعُوْنَ تَوْصِيَةً وَّلَآ اِلٰٓى اَهْلِهِمْ يَرْجِعُوْنَ ࣖ ( يس: ٥٠ )
Then not
فَلَا
artık
they will be able
يَسْتَطِيعُونَ
güçleri yetmez
(to) make a will
تَوْصِيَةً
bir vasiyete
and not
وَلَآ
ne de
to their people
إِلَىٰٓ أَهْلِهِمْ
ailelerine
they (can) return
يَرْجِعُونَ
dönmeye
felâ yesteṭî`ûne tevṣiyetev velâ ilâ ehlihim yerci`ûn. (Yāʾ Sīn 36:50)
Diyanet Isleri:
O zaman, artık ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler.
English Sahih:
And they will not be able [to give] any instruction, nor to their people can they return. ([36] Ya-Sin : 50)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Derken bir vasiyette bile bulunmaya imkan bulamazlar ve ailelerine bile dönemezler.