Saffat Suresi 54. Ayet

(O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi.

(Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?"

(Sonra o sözcü, cennetteki kardeşlerine): “(Şimdi size o arkadaşı göstermek için cehenneme) bir bakar mısınız?”der.

(54-55) Bir diğeri, «onun ne durumda olduğunu bilir misiniz» Derken bakar da onu Cehennem´in ortasında görür.

(O zat, dünyada geçmiş olan hadiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teala orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vakıf mısınız? dedi.

(Yanındakilere,) "Bakar mısınız?" der.

"Siz onu tanır mısınız?" der.

Yanındakilere; «Siz onu bilir misiniz?» der.

(Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?"

(O sözü söyleyen zât, ihvanına) der ki: «Siz (onun iç yüzüne) vaakıf olucular mısınız?»

Siz, onu bilir misiniz? dedi.

"Siz muttali olanlar mısınız (onun halini yakînen bilenler misiniz)?" dedi.

(Ve) ekleyecek: "Bakmak (ve onu görmek) ister misiniz?"

(O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi.

Dedi ki: Siz (onun halinden) haberdar olmak ister misiniz?

(Cennet'e giren) Ona; "Ne olduğunu görüyor musunuz?" der.

-Ona ne olduğunu görüyor musunuz? der birisi.

(Cennet'e giren) Ona ne olduğunu görüyor musunuz? der.

“Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!” [7,43]

(Sonra yanındakilere): "Bakar mısınız?" dedi.

(Konuşan yanındakilere) Der ki: «Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?»

Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"