Skip to main content

كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَّالْاَحْزَابُ مِنْۢ بَعْدِهِمْ ۖوَهَمَّتْ كُلُّ اُمَّةٍۢ بِرَسُوْلِهِمْ لِيَأْخُذُوْهُ وَجَادَلُوْا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ فَاَخَذْتُهُمْ ۗفَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ  ( غافر: ٥ )

Denied
كَذَّبَتْ
yalanladı
before them
قَبْلَهُمْ
onlardan önce
(the) people
قَوْمُ
kavmi
(of) Nuh
نُوحٍ
Nuh
and the factions
وَٱلْأَحْزَابُ
ve kollar
after them after them
مِنۢ بَعْدِهِمْۖ
onlardan sonraki
and plotted
وَهَمَّتْ
ve yeltendi
every
كُلُّ
her
nation
أُمَّةٍۭ
millet
against their Messenger
بِرَسُولِهِمْ
elçisini
to seize him
لِيَأْخُذُوهُۖ
yakalamağa
and they disputed
وَجَٰدَلُوا۟
ve tartıştılar
by falsehood
بِٱلْبَٰطِلِ
boş şeyler ileri sürerek
to refute
لِيُدْحِضُوا۟
gidermek için
thereby
بِهِ
onunla
the truth
ٱلْحَقَّ
hakkı
So I seized them
فَأَخَذْتُهُمْۖ
bu yüzden onları yakaladım
Then how
فَكَيْفَ
nasıl
was
كَانَ
oldu
My penalty?
عِقَابِ
azabım

keẕẕebet ḳablehüm ḳavmü nûḥiv vel'aḥzâbü mim ba`dihim. vehemmet küllü ümmetim birasûlihim liye'ḫuẕûhü vecâdelû bilbâṭili liyüdḥiḍû bihi-lḥaḳḳa feeḫaẕtühüm. fekeyfe kâne `iḳâb. (Ghāfir 40:5)

Diyanet Isleri:

Onlardan önce, Nuh milleti, ardından, peygamberlere karşı gelen topluluklar da peygamberlerini yalanlamış; her ümmet, peygamberini cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı batılla gidermek için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine Ben onları yakaladım. Cezalandırmam nasılmış?

English Sahih:

The people of Noah denied before them and the [disbelieving] factions after them, and every nation intended [a plot] for their messenger to seize him, and they disputed by [using] falsehood to [attempt to] invalidate thereby the truth. So I seized them, and how [terrible] was My penalty. ([40] Ghafir : 5)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlardan önce de Nuh kavmi, yalanladı, onlardan sonraysa bölükbölük halk ve her ümmet, peygamberini yalanlamayı kendine iş edindi, buna kasdetti, onu öldürmek istedi ve gerçeği boşa çıkarmak için boş şeylere dayanarak çekiştiler, derken onları helakediverdim; azap nasıl olurmuş, görsünler.