Skip to main content

اِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِيْنَ اٰمَنُوْا فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُوْمُ الْاَشْهَادُۙ   ( غافر: ٥١ )

Indeed We
إِنَّا
elbette biz
We will surely help
لَنَنصُرُ
yardım ederiz
Our Messengers
رُسُلَنَا
elçilerimize
and those who
وَٱلَّذِينَ
ve kimselere
believe
ءَامَنُوا۟
inanan(lara)
in the life
فِى ٱلْحَيَوٰةِ
hayatında
(of) the world
ٱلدُّنْيَا
dünya
and (on the) Day
وَيَوْمَ
ve günde
(when) will stand
يَقُومُ
(şahidliğe) duracakları
the witnesses
ٱلْأَشْهَٰدُ
şahidlerin

innâ lenenṣuru rusülenâ velleẕîne âmenû fi-lḥayâti-ddünyâ veyevme yeḳûmü-l'eşhâd. (Ghāfir 40:51)

Diyanet Isleri:

Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz.

English Sahih:

Indeed, We will support Our messengers and those who believe during the life of this world and on the Day when the witnesses will stand – ([40] Ghafir : 51)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Şüphe yok ki biz, elbette peygamberlerimize ve inananlara, dünya yaşayışında da yardım ederiz, tanıkların getirileceği günde de.