هُوَ الَّذِيْ يُحْيٖ وَيُمِيْتُۚ فَاِذَا قَضٰىٓ اَمْرًا فَاِنَّمَا يَقُوْلُ لَهٗ كُنْ فَيَكُوْنُ ࣖ ( غافر: ٦٨ )
He
هُوَ
O'dur
(is) the One Who gives life
ٱلَّذِى يُحْىِۦ
yaşatan
and causes death
وَيُمِيتُۖ
ve öldüren
And when
فَإِذَا
zaman
He decrees
قَضَىٰٓ
hükmettiği
a matter
أَمْرًا
bir işi
then only
فَإِنَّمَا
sadece
He says
يَقُولُ
der
to it
لَهُۥ
ona
"Be"
كُن
ol!
and it is
فَيَكُونُ
o da olur
hüve-lleẕî yuḥyî veyümît. feiẕâ ḳaḍâ emran feinnemâ yeḳûlü lehû kün feyekûn. (Ghāfir 40:68)
Diyanet Isleri:
Dirilten, öldüren O'dur. Bir şeye karar verirse "Ol" der, o da oluverir.
English Sahih:
He it is who gives life and causes death; and when He decrees a matter, He but says to it, "Be," and it is. ([40] Ghafir : 68)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Öyle bir mabuttur ki diriltir ve öldürür; derken bir işin olmasını hükmetti mi ancak, ol der o işe, oluverir.