Skip to main content

وَالَّذِيْنَ يَجْتَنِبُوْنَ كَبٰۤىِٕرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوْا هُمْ يَغْفِرُوْنَ ۚ   ( الشورى: ٣٧ )

And those who
وَٱلَّذِينَ
ve
avoid
يَجْتَنِبُونَ
onlar kaçınırlar
(the) greater
كَبَٰٓئِرَ
büyük
sins
ٱلْإِثْمِ
günahlardan
and the immoralities
وَٱلْفَوَٰحِشَ
ve çirkin işlerden
and when
وَإِذَا
ve zaman
and when they are angry
مَا غَضِبُوا۟
kızdıkları
they
هُمْ
onlar
forgive
يَغْفِرُونَ
affederler

velleẕîne yectenibûne kebâira-l'iŝmi velfevâḥişe veiẕâ mâ gaḍibû hüm yagfirûn. (aš-Šūrā 42:37)

Diyanet Isleri:

Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler.

English Sahih:

And those who avoid the major sins and immoralities, and when they are angry, they forgive, ([42] Ash-Shuraa : 37)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve suçların büyüklerinden ve çirkin şeylerden kaçınanlara ve kızdıkları zaman, suçları örtenlere.