Skip to main content

وَاِنَّهُمْ لَيَصُدُّوْنَهُمْ عَنِ السَّبِيْلِ وَيَحْسَبُوْنَ اَنَّهُمْ مُّهْتَدُوْنَ   ( الزخرف: ٣٧ )

And indeed they
وَإِنَّهُمْ
elbette onlar
surely turn them away
لَيَصُدُّونَهُمْ
onları engellerler
from the Path
عَنِ ٱلسَّبِيلِ
yoldan
and they think
وَيَحْسَبُونَ
fakat sanırlar
that they
أَنَّهُم
bunlar
(are) guided
مُّهْتَدُونَ
doğru yolda olduklarını

veinnehüm leyeṣuddûnehüm `ani-ssebîli veyaḥsebûne ennehüm mühtedûn. (az-Zukhruf 43:37)

Diyanet Isleri:

Şüphesiz onlar bunları yoldan alıkorlar, bunlar da doğru yola eriştiklerini sanırlar.

English Sahih:

And indeed, they [i.e., the devils] avert them from the way [of guidance] while they think that they are [rightly] guided ([43] Az-Zukhruf : 37)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve şüphe yok ki Şeytanlar, onları yoldan çıkarır ve şüphe yok ki doğru yolu bulduklarını sanırlar.