Skip to main content

وَاِذَا قِيْلَ لَهُمْ تَعَالَوْا اِلٰى مَآ اَنْزَلَ اللّٰهُ وَاِلَى الرَّسُوْلِ قَالُوْا حَسْبُنَا مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَاۤءَنَا ۗ اَوَلَوْ كَانَ اٰبَاۤؤُهُمْ لَا يَعْلَمُوْنَ شَيْـًٔا وَّلَا يَهْتَدُوْنَ   ( المائدة: ١٠٤ )

And when
وَإِذَا
ve zaman
it is said
قِيلَ
dendiği
to them
لَهُمْ
onlara
"Come
تَعَالَوْا۟
gelin
to what
إِلَىٰ مَآ
şeye
has (been) revealed
أَنزَلَ
indirdiği
(by) Allah
ٱللَّهُ
Allah'ın
and to
وَإِلَى
ve
the Messenger"
ٱلرَّسُولِ
Elçi'ye
they said
قَالُوا۟
derler ki
"Sufficient for us
حَسْبُنَا
bize yeter
(is) what
مَا
şey
we found
وَجَدْنَا
bulduğumuz
upon it
عَلَيْهِ
üzerinde
our forefathers"
ءَابَآءَنَآۚ
babalarımızı
Even though
أَوَلَوْ
olsa da mı?
(that) their forefathers
كَانَ ءَابَآؤُهُمْ
babaları
not knowing
لَا يَعْلَمُونَ
bilmeyen
anything
شَيْـًٔا
hiçbir şey
and not
وَلَا
ve
they (were) guided?
يَهْتَدُونَ
doğru yolu bulamayan

veiẕâ ḳîle lehüm te`âlev ilâ mâ enzele-llâhü veile-rrasûli ḳâlû ḥasbünâ mâ vecednâ `aleyhi âbâenâ. evelev kâne âbâühüm lâ ya`lemûne şey'ev velâ yehtedûn. (al-Māʾidah 5:104)

Diyanet Isleri:

Onlara, "Gelin Allah'ın indirdiği Kitap'a ve peygambere uyun" dendiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter" derler; ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler?

English Sahih:

And when it is said to them, "Come to what Allah has revealed and to the Messenger," they say, "Sufficient for us is that upon which we found our fathers." Even though their fathers knew nothing, nor were they guided? ([5] Al-Ma'idah : 104)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlara, gelin Allah'ın indirdiğine ve Peygambere dendi mi bize yeter atalarımızın yapageldikleri şeyler, böyle bulduk biz derler. Fakat ya ataları da bir şey bilmiyorlardı ve doğru yola gitmiyorlardıysa.