And that it is He who makes [one] laugh and weep ([53] An-Najm : 43)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve şüphe yok ki odur adamakıllı güldüren ve ağlatan.
2 Adem Uğur
Doğrusu güldüren de ağlatan da O´dur.
3 Ali Bulaç
Doğrusu, güldüren ve ağlatan O'dur.
4 Ali Fikri Yavuz
Muhakak ki güldüren de O’dur, ağlatan da...
5 Celal Yıldırım
Şüphesiz ki, O, hem güldürür, hem ağlatır.
6 Diyanet Vakfı
Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.
7 Edip Yüksel
O'dur seni güldüren ve ağlatan.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.
9 Fizilal-il Kuran
Güldüren de, ağlatan da O´dur.
10 Gültekin Onan
Doğrusu, güldüren ve ağlatan O´dur.
11 Hasan Basri Çantay
Hakıykat şu: Güldüren de, ağlatan da Odur.
12 İbni Kesir
Gerçekten O´dur güldüren de, ağlatan da.
13 İskender Ali Mihr
Ve muhakkak ki, güldüren ve ağlatan O´dur.
14 Muhammed Esed
(sizi) güldüren ve ağlatan yalnız O´dur;
15 Muslim Shahin
Doğrusu güldüren de ağlatan da O’dur.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
(43-44) Ve muhakkak O´dur ki, güldürdü ve ağlattı. Ve şüphe yok O´dur, O´dur ki, öldürdü ve hayata erdirdi.
17 Rowwad Translation Center
Güldüren de, ağlatan da O’dur.
18 Şaban Piriş
Güldüren de O’dur, ağlatan da!
19 Shaban Britch
Güldüren de O’dur, ağlatan da!
20 Suat Yıldırım
Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan. [2,124; 16, 123; 35,18; 36,12; 9,105]