Skip to main content

وَيَقُوْلُوْنَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صٰدِقِيْنَ   ( الملك: ٢٥ )

And they say
وَيَقُولُونَ
ve diyorlar
"When
مَتَىٰ
ne zaman?
(is) this
هَٰذَا
bu
promise
ٱلْوَعْدُ
tehdid(ettiğiniz azab)
if
إِن
eğer
you are
كُنتُمْ
iseniz
truthful?"
صَٰدِقِينَ
doğru (söylüyor)

veyeḳûlûne metâ hâẕe-lva`dü in küntüm ṣâdiḳîn. (al-Mulk 67:25)

Diyanet Isleri:

"Doğru sözlü iseniz bildirin bu azap sözü ne zamandır?" derler.

English Sahih:

And they say, "When is this promise, if you should be truthful?" ([67] Al-Mulk : 25)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız.