Skip to main content

وَّاَنَّا لَا نَدْرِيْٓ اَشَرٌّ اُرِيْدَ بِمَنْ فِى الْاَرْضِ اَمْ اَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًاۙ  ( الجن: ١٠ )

And that we -
وَأَنَّا
ve elbette biz
not we know
لَا نَدْرِىٓ
bilmiyoruz
whether evil
أَشَرٌّ
kötülük mü
is intended
أُرِيدَ
istendi
for (those) who
بِمَن
olanlara
(are) in the earth
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
or
أَمْ
yoksa
intends
أَرَادَ
diledi
for them
بِهِمْ
onları
their Lord
رَبُّهُمْ
Rabbleri
a right path
رَشَدًا
doğruya iletmek (mi?)

veennâ lâ nedrî eşerrun ürîde bimen fi-l'arḍi em erâde bihim rabbühüm raşedâ. (al-Jinn 72:10)

Diyanet Isleri:

"Yeryüzünde olanlara kötülük mü murad edildi, yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir, doğrusu biz bilemeyiz."

English Sahih:

And we do not know [therefore] whether evil is intended for those on earth or whether their Lord intends for them a right course. ([72] Al-Jinn : 10)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve gerçekten de bilmiyoruz, yeryüzündekilere bir kötülük gelmesi mi isteniyor, yoksa Rabbleri, onlara doğru yolu buldurmayı mı diledi?