Skip to main content

وَمَا يَذْكُرُوْنَ اِلَّآ اَنْ يَّشَاۤءَ اللّٰهُ ۗهُوَ اَهْلُ التَّقْوٰى وَاَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ࣖ  ( المدثر: ٥٦ )

And not
وَمَا
ve
will pay heed
يَذْكُرُونَ
onlar öğüt almazlar
except
إِلَّآ
dışında
that wills
أَن يَشَآءَ
dilemesi
Allah
ٱللَّهُۚ
Allah
He
هُوَ
O'dur
(is) worthy
أَهْلُ
ehli
to be feared
ٱلتَّقْوَىٰ
takva
and worthy
وَأَهْلُ
ve ehli
to forgive
ٱلْمَغْفِرَةِ
mağfiret

vemâ yeẕkürûne illâ ey yeşâe-llâh. hüve ehlü-ttaḳvâ veehlü-lmagfirah. (al-Muddathir 74:56)

Diyanet Isleri:

Allah dilemeksizin öğüt alamazlar. O, kendisinden korkulmaya daha layıktır ve bağışlamaya daha ehildir.

English Sahih:

And they will not remember except that Allah wills. He is worthy of fear and adequate for [granting] forgiveness. ([74] Al-Muddaththir : 56)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve Allah'ın dilediğinden başkası öğüt alamaz; odur çekinilmeye değer ve yarlıgayıp suçları örter.