Skip to main content

ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ لَمْ يَكُ مُغَيِّرًا نِّعْمَةً اَنْعَمَهَا عَلٰى قَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوْا مَا بِاَنْفُسِهِمْۙ وَاَنَّ اللّٰهَ سَمِيْعٌ عَلِيْمٌۙ   ( الأنفال: ٥٣ )

That
ذَٰلِكَ
bu böyledir
(is) because
بِأَنَّ
çünkü
Allah
ٱللَّهَ
Allah
not
لَمْ
asla
is One Who changes
يَكُ مُغَيِّرًا
değiştirmez
a favor
نِّعْمَةً
ni'meti
which He had bestowed
أَنْعَمَهَا
onları nimetlendirdiği
on a people
عَلَىٰ قَوْمٍ
bir millet
until
حَتَّىٰ
sürece
they change
يُغَيِّرُوا۟
değiştirmediği
what
مَا
bulunanı
(is) in themselves
بِأَنفُسِهِمْۙ
kendilerinde
And indeed
وَأَنَّ
ve şüphesiz
Allah
ٱللَّهَ
Allah
(is) All-Hearing
سَمِيعٌ
işitendir
All-Knowing
عَلِيمٌ
bilendir

ẕâlike bienne-llâhe lem yekü mügayyiran ni`meten en`amehâ `alâ ḳavmin ḥattâ yügayyirû mâ bienfüsihim veenne-llâhe semî`un `alîm. (al-ʾAnfāl 8:53)

Diyanet Isleri:

Bu, bir topluluk iyi gidişini değiştirmedikçe Allah'ın da verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden ve Allah'ın işiten, bilen olmasındandır.

English Sahih:

That is because Allah would not change a favor which He had bestowed upon a people until they change what is within themselves. And indeed, Allah is Hearing and Knowing. ([8] Al-Anfal : 53)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bu da, şundan ileri gelir: Şüphe yok ki Allah, bir topluluğa ihsan ettiği nimeti, onlar kendi huylarını değiştirmedikçe değiştirmez ve şüphe yok ki Allah, her şeyi duyar, bilir.