لَقَدْ تَّابَ اللّٰهُ عَلَى النَّبِيِّ وَالْمُهٰجِرِيْنَ وَالْاَنْصَارِ الَّذِيْنَ اتَّبَعُوْهُ فِيْ سَاعَةِ الْعُسْرَةِ مِنْۢ بَعْدِ مَا كَادَ يَزِيْغُ قُلُوْبُ فَرِيْقٍ مِّنْهُمْ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْۗ اِنَّهٗ بِهِمْ رَءُوْفٌ رَّحِيْمٌ ۙ ( التوبة: ١١٧ )
leḳat tâbe-llâhü `ale-nnebiyyi velmühâcirîne vel'enṣâri-lleẕîne-ttebe`ûhü fî sâ`ati-l`usrati mim ba`di mâ kâde yezîgu ḳulûbü ferîḳim minhüm ŝümme tâbe `aleyhim. innehû bihim raûfür raḥîm. (at-Tawbah 9:117)
Diyanet Isleri:
And olsun ki, Allah, sıkıntılı bir zamanda bir kısmının kalbleri kaymak üzere iken Peygamber'e uyan Muhacirlerle Ensarın ve Peygamberin tevbelerini kabul etti. Tevbelerini, onlara karşı şefkatli ve merhametli olduğu için kabul etmiştir.
English Sahih:
Allah has already forgiven the Prophet and the Muhajireen and the Ansar who followed him in the hour of difficulty after the hearts of a party of them had almost inclined [to doubt], and then He forgave them. Indeed, He was to them Kind and Merciful. ([9] At-Tawbah : 117)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Allah, Peygamberi ve içlerinden bir bölüğünün gönlü nerdeyse imandan dönecekken güçlük anında Peygambere uyan muhacirlerle ensarı tövbeye muvaffak etti ve onların tövbelerini kabul eyledi. Şüphe yok ki o, onları fazlasıyle esirger, rahimdir.