Skip to main content

وَيَقُوْلُ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا لَوْلَآ اُنْزِلَ عَلَيْهِ اٰيَةٌ مِّنْ رَّبِّهٖۗ اِنَّمَآ اَنْتَ مُنْذِرٌ وَّلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ ࣖ   ( الرعد: ٧ )

And say
وَيَقُولُ
ve diyorlar ki
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
disbelieved
كَفَرُوا۟
inkar eden(ler)
"Why not
لَوْلَآ
değil miydi?
has been sent down
أُنزِلَ
indirmeli
to him
عَلَيْهِ
ona
a sign
ءَايَةٌ
bir ayet
from his Lord?"
مِّن رَّبِّهِۦٓۗ
Rabbinden
Only
إِنَّمَآ
şüphesiz
you
أَنتَ
sen
(are) a warner
مُنذِرٌۖ
bir uyarıcısın
and for every
وَلِكُلِّ
ve hepsi için vardır
people
قَوْمٍ
toplumun
(is) a guide
هَادٍ
bir yol göstericisi

veyeḳûlü-lleẕîne keferû levlâ ünzile `aleyhi âyetüm mir rabbih. innemâ ente münẕiruv velikülli ḳavmin hâd. (ar-Raʿd 13:7)

Diyanet Isleri:

İnkar edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. Sen ancak bir uyarıcısın. Her milletin bir yol göstereni vardır.

English Sahih:

And those who disbelieved say, "Why has a sign not been sent down to him from his Lord?" You are only a warner, and for every people is a guide. ([13] Ar-Ra'd : 7)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Kafir olanlar derler ki: Rabbinden ona bir mucize verilseydi ya. Şüphesiz ki sen, ancak korkutucusun ve her topluluğa hidayet verensin.