Skip to main content

فَاَتَتْ بِهٖ قَوْمَهَا تَحْمِلُهٗ ۗقَالُوْا يٰمَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْـًٔا فَرِيًّا   ( مريم: ٢٧ )

Then she came
فَأَتَتْ
getirdi
with him
بِهِۦ
onu
(to) her people
قَوْمَهَا
kavmine
carrying him
تَحْمِلُهُۥۖ
taşıyarak
They said
قَالُوا۟
dediler
"O Maryam!
يَٰمَرْيَمُ
Ey Meryem
Certainly
لَقَدْ
gerçekten
you (have) brought
جِئْتِ
sen yaptın
an amazing thing
شَيْـًٔا
bir iş
an amazing thing
فَرِيًّا
tuhaf korkunç'

feetet bihî ḳavmehâ taḥmilüh. ḳâlû yâ meryemü leḳad ci'ti şey'en feriyyâ. (Maryam 19:27)

Diyanet Isleri:

Çocuğu alıp kavmine getirdi, onlar: "Meryem! Utanılacak bir şey yaptın. Ey Harun'un kızkardeşi! Baban kötü bir kimse değildi, annen de iffetsiz değildi" dediler.

English Sahih:

Then she brought him to her people, carrying him. They said, "O Mary, you have certainly done a thing unprecedented. ([19] Maryam : 27)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Çocuğunu kucağına alıp kavmine gelince ey Meryem dediler, gerçekte de pek büyük bir iş işledin.