Skip to main content

وَزِنُوْا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيْمِ ۚ   ( الشعراء: ١٨٢ )

And weigh
وَزِنُوا۟
tartın;
with a balance
بِٱلْقِسْطَاسِ
terazi ile
[the] even
ٱلْمُسْتَقِيمِ
dosdoğru

vezinû bilḳisṭâsi-lmüsteḳîm. (aš-Šuʿarāʾ 26:182)

Diyanet Isleri:

Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan korkun" dedi.

English Sahih:

And weigh with an even [i.e., honest] balance. ([26] Ash-Shu'ara : 182)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Doğru teraziyle tartın.