Skip to main content

فَاِنْ اَعْرَضُوْا فَقُلْ اَنْذَرْتُكُمْ صٰعِقَةً مِّثْلَ صٰعِقَةِ عَادٍ وَّثَمُوْدَ ۗ   ( فصلت: ١٣ )

But if
فَإِنْ
fakat eğer
they turn away
أَعْرَضُوا۟
yüz çevirirlerse
then say
فَقُلْ
de ki
"I have warned you
أَنذَرْتُكُمْ
ben sizi uyardım
(of) a thunderbolt
صَٰعِقَةً
bir yıldırıma karşı
like
مِّثْلَ
gibi
(the) thunderbolt
صَٰعِقَةِ
başına düşen yıldırım
(of) Aad
عَادٍ
Ad
and Thamud"
وَثَمُودَ
ve Semud'un

fein a`raḍû feḳul enẕertüküm ṣâ`iḳatem miŝle ṣâ`iḳati `âdiv veŝemûd. (Fuṣṣilat 41:13)

Diyanet Isleri:

Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki: "İşte sizi, Ad ve Semud'un başına gelen yıldırıma benzer bir azap ile uyardım."

English Sahih:

But if they turn away, then say, "I have warned you of a thunderbolt like the thunderbolt [that struck] Aad and Thamud. ([41] Fussilat : 13)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Yüz çevirirlerse artık de ki: Sizi, Âd ve Semud'un uğradıkları helak edici azaba benzer bir azapla korkutmadayım.