فَذَرْهُمْ يَخُوْضُوْا وَيَلْعَبُوْا حَتّٰى يُلٰقُوْا يَوْمَهُمُ الَّذِيْ يُوْعَدُوْنَ ( الزخرف: ٨٣ )
So leave them
فَذَرْهُمْ
bırak onları
(to) converse vainly
يَخُوضُوا۟
dalsınlar
and play
وَيَلْعَبُوا۟
ve oynasınlar
they meet
يُلَٰقُوا۟
kavuşuncaya
their Day
يَوْمَهُمُ
günlerine
which they are promised
ٱلَّذِى يُوعَدُونَ
kendilerine vadedilen
feẕerhüm yeḫûḍû veyel`abû ḥattâ yülâḳû yevmehümü-lleẕî yû`adûn. (az-Zukhruf 43:83)
Diyanet Isleri:
Bırak onları, kendilerine söz verilen güne kavuşana kadar, dalsınlar, oynasınlar.
English Sahih:
So leave them to converse vainly and amuse themselves until they meet their Day which they are promised. ([43] Az-Zukhruf : 83)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bırak onları, vaadedilen güne ulaşıncaya dek didinip oynasınlar.
2 Adem Uğur
Sen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar bâtıla dalsınlar, oynaya dursunlar.
3 Ali Bulaç
Artık onları bırak; onlara vadedilen günlerine kadar, dalsınlar ve oynaya dursunlar.
4 Ali Fikri Yavuz
Şimdi bırak onları (bâtıl inançlarına) dalsınlar, oynaya dursunlar; tâ vaad edildikleri (kıyamet) günlerine kavuşuncaya kadar...
5 Celal Yıldırım
Bırak onları, (tehdîd anlamında) va´d olundukları günlerine kavuşuncaya kadar (inkâr ve azgınlıklarına) dalıp oynasınlar.
6 Diyanet Vakfı
Sen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar, oynaya dursunlar.
7 Edip Yüksel
Bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynasınlar.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Şimdi sen bırak onları, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar oynasınlar.
9 Fizilal-il Kuran
Bırak onları, kendilerine söylenen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın, oyalansınlar!
10 Gültekin Onan
Artık onları bırak; onlara vadedilen günlerine kadar dalsınlar ve oynaya dursunlar.
11 Hasan Basri Çantay
(Şimdilik) sen bırak onları, (baatılın içine) dalsınlar, (dünyâlarında) oynaya dursunlar. Nihayet (azâb ile) tehdîd edilmekde oldukları günlerine kavuşdurulacaklardır.
12 İbni Kesir
Bırak onları, kendilerine vaadedilen güne ulaşıncaya kadar dalsınlar, oyalanıp dursunlar.
13 İskender Ali Mihr
Artık onları bırak! Vaadolundukları güne mülâki oluncaya (kavuşuncaya) kadar boş şeylere dalsınlar ve oynasınlar.
14 Muhammed Esed
Onları bırak da vaad edilen (Hesap) Günü ile karşılaşıncaya kadar beyhude konuşmalarla oyalansınlar ve (kelimelerle) oynayıp dursunlar!
15 Muslim Shahin
Sen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar bâtıla dalsınlar, oynaya dursunlar.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
Artık onları bırak, (beyhûde işlere) dalsınlar ve oyalanadursunlar. O vaadolundukları günlerine mülâki olacaklarına değin.
17 Rowwad Translation Center
Bırak onları, kendilerine vadedilen güne kavuşuncaya kadar dalsınlar ve oynaya dursunlar.
18 Şaban Piriş
Bırak onları, kendilerine vaat edilen güne kavuşuncaya kadar dalsınlar ve oynaya dursunlar.
19 Shaban Britch
Bırak onları, kendilerine vadedilen güne kavuşuncaya kadar dalsınlar ve oynaya dursunlar.
20 Suat Yıldırım
Kendilerine bildirilen o hesap gününe kavuşuncaya kadar, onları kendi hallerine bırak, batıllarına dalsınlar, varsın oyalansınlar.
21 Süleyman Ateş
Bırak onları, kendilerine söylenen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın, oynasınlar.
22 Tefhim-ul Kuran
Artık sen onları bırak; onlar vadedilen kendi günlerine kadar, dalsınlar ve oynaya dursunlar.
23 Yaşar Nuri Öztürk
Bırak onları, kendilerine vaat edilen günlerine kavuşuncaya değin dalıp gitsinler; oynayıp oyalansınlar!
- القرآن الكريم - الزخرف٤٣ :٨٣
Az-Zukhruf 43:83