لَا تُدْرِكُهُ الْاَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الْاَبْصَارَۚ وَهُوَ اللَّطِيْفُ الْخَبِيْرُ ( الأنعام: ١٠٣ )
(Can) not grasp Him
لَّا تُدْرِكُهُ
O'nu görmez
the visions
ٱلْأَبْصَٰرُ
gözler
but He
وَهُوَ
ve O
(can) grasp
يُدْرِكُ
görür
(all) the vision
ٱلْأَبْصَٰرَۖ
gözleri
and He (is)
وَهُوَ
ve O
the All-Subtle
ٱللَّطِيفُ
latiftir
the All-Aware
ٱلْخَبِيرُ
herşeyi haber alandır
lâ tüdrikühü-l'ebṣâr. vehüve yüdrikü-l'ebṣâr. vehüve-lleṭîfü-lḫabîr. (al-ʾAnʿām 6:103)
Diyanet Isleri:
Gözler O'nu görmez, O bütün gözleri görür. O Latif'tir, haberdardır.
English Sahih:
Vision perceives Him not, but He perceives [all] vision; and He is the Subtle, the Aware. ([6] Al-An'am : 103)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Gözler onu göremez, o, gözleri görür, odur lütfü bol ve her şeyden haberdar.