Skip to main content

قُلْ مَنْ يُّنَجِّيْكُمْ مِّنْ ظُلُمٰتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِ تَدْعُوْنَهٗ تَضَرُّعًا وَّخُفْيَةً ۚ لَىِٕنْ اَنْجٰىنَا مِنْ هٰذِهٖ لَنَكُوْنَنَّ مِنَ الشّٰكِرِيْنَ   ( الأنعام: ٦٣ )

Say
قُلْ
de ki
"Who
مَن
kim
saves you
يُنَجِّيكُم
sizi kurtarıyor
from darkness[es]
مِّن ظُلُمَٰتِ
karanlıklarından
(of) the land
ٱلْبَرِّ
karanın
and the sea
وَٱلْبَحْرِ
ve denizin
you call Him
تَدْعُونَهُۥ
O'na yakardığınızda
humbly
تَضَرُّعًا
gizli olarak
and secretly
وَخُفْيَةً
ve açık olarak
"If
لَّئِنْ
eğer
He saves us
أَنجَىٰنَا
bizi kurtarırsa
from this
مِنْ هَٰذِهِۦ
bundan
surely we will be
لَنَكُونَنَّ
elbette olacağız
from the grateful ones"
مِنَ ٱلشَّٰكِرِينَ
şükredenlerden

ḳul mey yüneccîküm min żulümâti-lberri velbaḥri ted`ûnehû teḍarru`av veḫufyeh. lein encânâ min hâẕihî lenekûnenne mine-şşâkirîn. (al-ʾAnʿām 6:63)

Diyanet Isleri:

De ki: "Kara ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır? Bundan bizi kurtarırsan şükredenlerden olacağız diye O'na gizli gizli yalvarır yakarırsınız."

English Sahih:

Say, "Who rescues you from the darknesses of the land and sea [when] you call upon Him imploring [aloud] and privately, 'If He should save us from this [crisis], we will surely be among the thankful.'" ([6] Al-An'am : 63)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

De ki: Sızlanıp yalvararak gizlice, bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden oluruz diye dua ettiğiniz zaman sizi karanın ve denizin karanlıklarından kurtaran kimdir?