İşte güven; onlara, inanıp haksızlık karıştırmayanlaradır. Onlar doğru yoldadırlar.
English Sahih:
They who believe and do not mix their belief with injustice – those will have security, and they are [rightly] guided. ([6] Al-An'am : 82)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İnananlar ve inançlarını haksızlıkla karıştırmayanlardır emin olmaya hak kazananlar ve onlardır doğru yolu bulmuş olanlar.
2 Adem Uğur
İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
3 Ali Bulaç
İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
4 Ali Fikri Yavuz
İman edip de imanlarını zulüm ve şirkle bulaştırmayanlar (var ya), işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidâyete erenler de onlardır.
5 Celal Yıldırım
İimân edip imânlarını hiçbir haksızlıkla karıştırmayanlar var ya, işte güven onlaradır; doğru yola erişenler de onlardır.
6 Diyanet Vakfı
İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
7 Edip Yüksel
İnananlar ve imanlarını bir zulümle bulaştırmayanlar güvenliği hakketmişlerdir ve onlar doğruyu bulmuşlardır.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
9 Fizilal-il Kuran
İman edenler ve bu imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya, güven işte onlar içindir, doğru yolda olanlar onlardır.
10 Gültekin Onan
inananlar ve inançlarını zulmle karıştırmayanlar, işte güvenlik (emnü) onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
11 Hasan Basri Çantay
Îman edenler, bununla beraber îmanlarını haksızlıkla da bulaşdırmayanlar, işte (ancak) onlardır ki (korkudan) emîn olmak hakkı kendilerinindir. Onlar doğru yolu bulmuş kimselerdir.
12 İbni Kesir
İman edenler, imanlarını zulüm ile bulaştırmayanlar, işte onlaradır emniyet. Ve işte onlar, hidayete ermiş olanlardır.
13 İskender Ali Mihr
Âmenû olan kimseler ve îmânlarını zulümle karıştırmayanlar, işte onlar (korkudan) emindirler. Ve onlar hidayete erenlerdir.
14 Muhammed Esed
"İmana ermiş olan ve zulüm işleyerek imanlarını karartmayanlar, işte onlardır güven içinde olacak olanlar, çünkü doğru yolu bulanlar onlardır!" dedi.
15 Muslim Shahin
"İman edenler ve imanlarına şirk bulaştırmayanlar, işte emniyet onlar içindir ve doğru yola iletilmiş olanlar da onlardır."
16 Ömer Nasuhi Bilmen
O kimseler ki, imân etmişler ve imânlarını bir zulme bulaştırmamışlardır. İşte korkudan emin olmak onlara aittir. Ve hidâyete ermiş olanlar da onlardır.
17 Rowwad Translation Center
İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlara gelince; işte emniyet onlar içindir, hidayete erenler de onlardır.
18 Şaban Piriş
İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlar, işte emniyet onlar içindir, hidayette olanlar da onlardır.
19 Shaban Britch
İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlar, işte emniyet onlar içindir, hidayette olanlar da onlardır.
20 Suat Yıldırım
İman edip imanlarına zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte korkudan emin olma onların hakkıdır, doğru yolda olanlar da onlardır.
21 Süleyman Ateş
İnananlar ve imanlarını bir haksızlıkla bulamayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
22 Tefhim-ul Kuran
İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
23 Yaşar Nuri Öztürk
İman edip de imanlarını herhangi bir zulümle kirletmeyenler var ya, güvende olma/güvenilir olma işte onların hakkıdır; doğruyu ve güzeli yakalayanlar da onlardır.