فَذَاقَتْ وَبَالَ اَمْرِهَا وَكَانَ عَاقِبَةُ اَمْرِهَا خُسْرًا ( الطلاق: ٩ )
So it tasted
فَذَاقَتْ
taddı
(the) bad consequence
وَبَالَ
vebalini
(of) its affair
أَمْرِهَا
işinin
and was
وَكَانَ
ve idi
(the) end
عَٰقِبَةُ
sonucu
(of) its affair
أَمْرِهَا
işinin
loss
خُسْرًا
bir ziyan
feẕâḳat vebâle emrihâ vekâne `âḳibetü emrihâ ḫusrâ. (aṭ-Ṭalāq̈ 65:9)
Diyanet Isleri:
Onlar, işlerinin karşılığını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu.
English Sahih:
And it tasted the bad consequence of its affair [i.e., rebellion], and the outcome of its affair was loss. ([65] At-Talaq : 9)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Derken yaptıklarının vebalini tatmışlardır da işlerinin sonu, ziyan olup gitmiştir.