Skip to main content

وَاِذْ يَعِدُكُمُ اللّٰهُ اِحْدَى الطَّاۤىِٕفَتَيْنِ اَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّوْنَ اَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُوْنُ لَكُمْ وَيُرِيْدُ اللّٰهُ اَنْ يُّحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمٰتِهٖ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكٰفِرِيْنَۙ   ( الأنفال: ٧ )

And when
وَإِذْ
o zaman
promised you
يَعِدُكُمُ
size va'dediyordu
Allah
ٱللَّهُ
Allah
one
إِحْدَى
birinin
(of) the two groups
ٱلطَّآئِفَتَيْنِ
iki topluluktan
that it (would be)
أَنَّهَا
muhakkak
for you
لَكُمْ
sizin olduğunu
and you wished
وَتَوَدُّونَ
siz de istiyordunuz
that
أَنَّ
gerçekten
(one) other than that
غَيْرَ ذَاتِ
hali
(of) the armed
ٱلشَّوْكَةِ
kuvvetsiz olanın
would be
تَكُونُ
olmasını
for you
لَكُمْ
sizin
But intended
وَيُرِيدُ
oysa istiyordu
Allah
ٱللَّهُ
Allah
to justify
أَن يُحِقَّ
gerçekleştirmek
the truth
ٱلْحَقَّ
hakkı
by His words
بِكَلِمَٰتِهِۦ
sözleriyle
and cut off
وَيَقْطَعَ
ve kesmek
(the) roots
دَابِرَ
ardını
(of) the disbelievers
ٱلْكَٰفِرِينَ
kafirlerin

veiẕ ye`idükümü-llâhü iḥde-ṭṭâifeteyni ennehâ leküm veteveddûne enne gayra ẕâti-şşevketi tekûnü leküm veyürîdü-llâhü ey yüḥiḳḳa-lḥaḳḳa bikelimâtihî veyaḳṭa`a dâbira-lkâfirîn. (al-ʾAnfāl 8:7)

Diyanet Isleri:

Allah bu iki taifeden birini size vadetmişti; siz, kuvvetsiz olanın size düşmesini istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı tepelemek için, Allah sözleriyle hakkı ortaya koymak ve inkarcıların kökünü kesmek istiyordu.

English Sahih:

[Remember, O believers], when Allah promised you one of the two groups – that it would be yours – and you wished that the unarmed one would be yours. But Allah intended to establish the truth by His words and to eliminate the disbelievers ([8] Al-Anfal : 7)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Hani Allah, o iki bölükten birinin muhakkak sizin olacağını vaad ediyordu da siz, silahı bulunmayanların, elinize düşmesini istiyordunuz. Halbuki Allah, sözleriyle, gerçeği yerine getirmek ve kafirlerin kökünü kesmek istiyordu.