Skip to main content

وَتَذَرُوْنَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِّنْ اَزْوَاجِكُمْۗ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ عٰدُوْنَ   ( الشعراء: ١٦٦ )

And you leave
وَتَذَرُونَ
ve bırakıyor (musunuz?)
what
مَا
şeyleri
created
خَلَقَ
yarattığı
for you
لَكُمْ
sizin için
your Lord
رَبُّكُم
Rabbinizin
of your mates?
مِّنْ أَزْوَٰجِكُمۚ
eşlerinizi
Nay
بَلْ
bilakis
you
أَنتُمْ
siz
(are) a people
قَوْمٌ
bir kavimsiniz
transgressing"
عَادُونَ
sınırı aşan

veteẕerûne mâ ḫaleḳa leküm rabbüküm min ezvâciküm. bel entüm ḳavmün `âdûn. (aš-Šuʿarāʾ 26:166)

Diyanet Isleri:

Kardeşleri Lut, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp da, insanlar arasında, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz azmış bir milletsiniz" dedi.

English Sahih:

And leave what your Lord has created for you as mates? But you are a people transgressing." ([26] Ash-Shu'ara : 166)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Hayır, siz, haddi aşmış bir topluluksunuz.