Skip to main content

فَاَمَّا الَّذِيْنَ كَفَرُوْا فَاُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيْدًا فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۖ وَمَا لَهُمْ مِّنْ نّٰصِرِيْنَ   ( آل عمران: ٥٦ )

Then as for
فَأَمَّا
gelince
those who
ٱلَّذِينَ
kimselere
disbelieve[d]
كَفَرُوا۟
inkar eden
then I will punish them
فَأُعَذِّبُهُمْ
onlara azabedeceğim
(with) a punishment
عَذَابًا
azapla
severe
شَدِيدًا
şiddetli
in the world
فِى ٱلدُّنْيَا
dünyada da
and (in) the Hereafter
وَٱلْءَاخِرَةِ
ve ahirette de
And not
وَمَا
olmayacaktır
for them
لَهُم
onların
[of]
مِّن
hiçbir
(any) helpers
نَّٰصِرِينَ
yardımcıları da

feemme-lleẕîne keferû feü`aẕẕibühüm `aẕâben şedîden fi-ddünyâ vel'âḫirah. vemâ lehüm min nâṣirîn. (ʾĀl ʿImrān 3:56)

Diyanet Isleri:

Allah demişti ki: "Ey İsa! Ben seni eceline yetireceğim, seni kendime yükselteceğim, inkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım; sana uyanları, kıyamet gününe kadar, inkar edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz Banadır. Ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim. İnkar edenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım. Onların hiç yardımcıları olmayacaktır."

English Sahih:

And as for those who disbelieved, I will punish them with a severe punishment in this world and the Hereafter, and they will have no helpers." ([3] Ali 'Imran : 56)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Kafir olanlara gelince: Onları dünyada da çetin bir azapla azaplandıracağım, ahirette de ve onlara hiçbir yardımcı yoktur.