Skip to main content

وَيَوْمَ تَقُوْمُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُوْنَ ەۙ مَا لَبِثُوْا غَيْرَ سَاعَةٍ ۗ كَذٰلِكَ كَانُوْا يُؤْفَكُوْنَ  ( الروم: ٥٥ )

And (the) Day
وَيَوْمَ
ve gün
will (be) established
تَقُومُ
başladığı
the Hour
ٱلسَّاعَةُ
sa'at
will swear
يُقْسِمُ
yemin ederler
the criminals
ٱلْمُجْرِمُونَ
suçlular
not they remained
مَا لَبِثُوا۟
kalmadıklarına
but an hour
غَيْرَ سَاعَةٍۚ
bir sa'atten başka
Thus
كَذَٰلِكَ
işte
they were
كَانُوا۟
onlar
deluded
يُؤْفَكُونَ
(böyle) çevriliyorlardı

veyevme teḳûmü-ssâ`atü yuḳsimü-lmücrimûne mâ lebiŝû gayra sâ`ah. keẕâlike kânû yü'fekûn. (ar-Rūm 30:55)

Diyanet Isleri:

Kıyamet koptuğu gün suçlular sadece çok kısa bir müddet kalmış olduklarına yemin ederler. Böylece onlar dünyada da aldatılıp haktan döndürülüyorlardı.

English Sahih:

And the Day the Hour appears the criminals will swear they had remained but an hour. Thus they were deluded. ([30] Ar-Rum : 55)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve kıyametin koptuğu gün suçlular, ancak bir an yatıp eğlendiklerine and içerler; işte böyle asılsız şeylere kapılıyordu onlar.