Skip to main content

ۨالَّذِيْٓ اَحَلَّنَا دَارَ الْمُقَامَةِ مِنْ فَضْلِهٖۚ لَا يَمَسُّنَا فِيْهَا نَصَبٌ وَّلَا يَمَسُّنَا فِيْهَا لُغُوْبٌ   ( فاطر: ٣٥ )

The One Who
ٱلَّذِىٓ
O (Rab) ki
has settled us
أَحَلَّنَا
bizi kondurdu
(in) a Home
دَارَ
yurda
(of) Eternity
ٱلْمُقَامَةِ
durulacak
(out) of His Bounty
مِن فَضْلِهِۦ
lutfuyla
Not
لَا
asla
touches us
يَمَسُّنَا
bize dokunmaz
therein
فِيهَا
orada
any fatigue
نَصَبٌ
bir yorgunluk
and not
وَلَا
ve ne de
touches
يَمَسُّنَا
bize dokunmaz
therein
فِيهَا
orada
weariness"
لُغُوبٌ
bir usanç

elleẕî eḥallenâ dâra-lmüḳâmeti min faḍlih. lâ yemessünâ fîhâ neṣabüv velâ yemessünâ fîhâ lügûb. (Fāṭir 35:35)

Diyanet Isleri:

"Bizi lütfuyla, temelli kalınacak cennete O yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanç gelecektir."

English Sahih:

He who has settled us in the home of duration [i.e., Paradise] out of His bounty. There touches us not in it any fatigue, and there touches us not in it weariness [of mind]." ([35] Fatir : 35)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Öyle bir mabuttur ki bizi, tam konaklanacak yurda kondurdu lütfüyle; burada bize ne bir yorgunluk gelir, ne bir usanç gelir.