Skip to main content

وَتَرٰى كَثِيْرًا مِّنْهُمْ يُسَارِعُوْنَ فِى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَۗ لَبِئْسَ مَا كَانُوْا يَعْمَلُوْنَ  ( المائدة: ٦٢ )

And you see
وَتَرَىٰ
ve görürsün
many
كَثِيرًا
çoğunun
of them
مِّنْهُمْ
onlardan
hastening
يُسَٰرِعُونَ
(birbirleriyle) yarıştıklarını
into [the] sin
فِى ٱلْإِثْمِ
günahta
and [the] transgression
وَٱلْعُدْوَٰنِ
ve düşmanlıkta
and eating
وَأَكْلِهِمُ
ve yemede
the forbidden
ٱلسُّحْتَۚ
haram
Surely evil
لَبِئْسَ
ne kötüdür
(is) what
مَا
şey
they were
كَانُوا۟
oldukları
doing
يَعْمَلُونَ
yapmakta

veterâ keŝîram minhüm yüsâri`ûne fi-l'iŝmi vel`udvâni veeklihimü-ssuḥt. lebi'se mâ kânû ya`melûn. (al-Māʾidah 5:62)

Diyanet Isleri:

Onlardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeğe koşuştuklarını görürsün. Yaptıkları ne kötüdür!

English Sahih:

And you see many of them hastening into sin and aggression and the devouring of [what is] unlawful. How wretched is what they have been doing. ([5] Al-Ma'idah : 62)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onların çoğunu görürsün ki suç işlemekte, düşmanlık etmekte, haram yemekte birbirleriyle yarışa girerler. Yaptıkları şey, ne de kötüdür.