Skip to main content

خَاشِعَةً اَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۗذٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذِيْ كَانُوْا يُوْعَدُوْنَ ࣖ   ( المعارج: ٤٤ )

Humbled
خَٰشِعَةً
korkulu
their eyes
أَبْصَٰرُهُمْ
gözleri
will cover them
تَرْهَقُهُمْ
onları bürümüş
humiliation
ذِلَّةٌۚ
alçaklık
That
ذَٰلِكَ
işte budur
(is) the Day
ٱلْيَوْمُ
gün
which they were
ٱلَّذِى كَانُوا۟
olan
promised
يُوعَدُونَ
onlara va'dedilmiş

ḫâşi`aten ebṣâruhüm terheḳuhüm ẕilleh. ẕâlike-lyevmü-lleẕî kânû yû`adûn. (al-Maʿārij 70:44)

Diyanet Isleri:

Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.

English Sahih:

Their eyes humbled, humiliation will cover them. That is the Day which they had been promised. ([70] Al-Ma'arij : 44)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Gözleri yerde, üstlerine aşağılık çökmüş; işte onlara vaadedilen gün, bugündür.