قَالُوْا بَلْ جِئْنٰكَ بِمَا كَانُوْا فِيْهِ يَمْتَرُوْنَ ( الحجر: ٦٣ )
They said
قَالُوا۟
dediler ki
"Nay
بَلْ
doğrusu
we have come to you
جِئْنَٰكَ
biz sana getirdik
with what they were
بِمَا كَانُوا۟
olduklarını
in it
فِيهِ
hakkında
disputing
يَمْتَرُونَ
şüphe etmekte
ḳâlû bel ci'nâke bimâ kânû fîhi yemterûn. (al-Ḥijr 15:63)
Diyanet Isleri:
"Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün" dediler.
English Sahih:
They said, "But we have come to you with that about which they were disputing, ([15] Al-Hijr : 63)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, biz dediler, onların şüphe ettikleri şeyi getirdik.