Skip to main content

ۨالَّذِيْنَ كَانَتْ اَعْيُنُهُمْ فِيْ غِطَاۤءٍ عَنْ ذِكْرِيْ وَكَانُوْا لَا يَسْتَطِيْعُوْنَ سَمْعًا ࣖ  ( الكهف: ١٠١ )

Those
ٱلَّذِينَ
onlar ki
had been
كَانَتْ
idi
their eyes
أَعْيُنُهُمْ
gözleri
within
فِى
içinde
a cover
غِطَآءٍ
perde
from
عَن
karşı
My remembrance
ذِكْرِى
beni anmaya
and were
وَكَانُوا۟
ve idiler
not able
لَا يَسْتَطِيعُونَ
tahammül edemez
(to) hear
سَمْعًا
(Kur'an'ı) dinlemeğe

elleẕîne kânet a`yünühüm fî giṭâin `an ẕikrî vekânû lâ yesteṭî`ûne sem`â. (al-Kahf 18:101)

Diyanet Isleri:

Gözleri bizim öğüdümüze karşı kapalı olan ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir gösteririz ki!

English Sahih:

Those whose eyes had been within a cover [removed] from My remembrance, and they were not able to hear. ([18] Al-Kahf : 101)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onların delillerimi görüp beni anmak hususunda gözleri perdelenmişti ve Kur'an'ı dinlemeye tahammülleri yoktu onların.